Çikolata kistleri sıklıkla şiddetli adet ağrısı ile bulgu vermektedir ve ultrason ile tipik görüntüsü bulunmaktadır. Kanama görüntüsü ile karışabilmektedir. Ayrıcı tanıda çikolata kistlerinin uzun süredir bulunması, hemorajik kistlerin ise kısa sürede geçmesi önemlidir. 

Genellikle kan tahlilinde yapılan Ca 125 değerinde yükseklik görülmekle birlikte tanısal değildir. 

Hem endometriozis odakları hemde yumurtalıktaki çikolata kistleri adet döneminde ağrı (dismenore), cinsel birlikte ağrı (disparoni) şikayetleri ile karşımıza gelmektedir. Bir grup hasta da ise çocuk isteminde zorlanma, infertilite araştırılması esnasında tanı koyulmaktadır. 

Endometriozis Yaygınlığı Nedir? En Sık Hangi Yaşta Görülmektedir?

Endometriozisin gerçek yaygınlığı bilinmemektedir, çünkü hastalığın gerçek tanısı cerrahi ile çıkarılan dokunun  patolojik incelenmesi sonucunda konulmaktadır. Yapılan çalışmalara göre şikayeti olmayan çocuk istemini tamamlamış hastalarda yapılan tüp bağlanması ameliyatları sonrasında hastalığın sıklığı %1-7 iken,  doğurganlık çağında karın ağrısı olan kadınlarda %12-32, uzun süreli karın ağrısı ve adet sancısı olanlarda hastalığın sıklığı %50 olarak bulunmuştur.
 
Endometriozis tanısı sıklıkla 25-35 yaş arasında konulmaktadır. Adet dönemi öncesi kızlarda hastalık nadir olarak görülmektedir. Çünkü hastalığa bağlı şikayetler genellikle adet başlangıcı sonrasında rahim dışında bulunan dokunun hormonlara bağlı olarak kanaması ile oluşmaktadır.  

Endometriozis  hormon bağımlı bir hastalık olup, hormon baskılanma tedavilerinden fayda sağlanmaktadır. Bu nedenle ileri yaş menapoza giren hastalarda şikayetler azalmaktadır. 

Endometriozis ​Risk Faktörleri Nelerdir?

Endometriozis hastalığı Asyalılarda daha sık görülmektedir. İlk adeti erken gören kadınlarda ve menstruel aralıkları kısa olanlarda daha sık rastlanmaktadır. Ancak adet miktarı ve süresi ile endometrıyozis arasında ilişki bulunmamıştır. Bizim için en ilginç bilgilerden biri vücut kitle indeksi ile hastalığının yaygınlığı arasında ters ilişki vardır. Yani kilolu hastalarda endometrıyozisi daha az görmekteyiz. 

Gebeliğin ise endometrıyozis üzerinde zamanla azalan bir koruyucu etkisi vardır. Yani gebelik sürecinde  hormon baskıda olduğundan hastalık daha az görülmektedir. Çeşitli çalışmalarda fazla miktarda alkol ve kafeinin kullanımının hastalık riskini artırabileceği gösterilmiş. Düzenli egzersiz ve ilginç olarak sigara kullanımının endometriozis riskini azaltabileceği de bilinmektedir. Ayrıca genetik faktörlerin endometrıyozis gelişimine yatkınlığı arttırdığı düşündürmektedir. Endometrıyozisi olan kadınların birinci derece akrabalarında genel topluma göre yaygınlığı 6-7 kat fazla bulunmuştur. Tüm bu faktörler endometriozisin genetik bir kökeni olduğunu ayrıca çevresel faktörlerin de hastalığın gelişiminde etkili olduğunu düşündürmektedir.  

Bazı çalışmalarda endometriozis ve otoimmun hastalıklar arasında bir ilişki olabileceği bulunmasına rağmen net bir ilişki henüz saptanamamıştır. 

Çikolata Kisti (Endometriozis) Tedavisi Nasıl Olmalıdır?

Endometriozis yada overde kist saptanan hastalarda cerrahi planlanması medikal tedaviye dirençli ağrı yada malignite şüphesi nedeniyle yapılmaktadır. Cerrahi sonrası yeni çikolata kistlerinin yada endometriozis odaklarının oluşabileceği, çocuk istemi olmayan hastalarda hormon baskılanma tedavisinin devam etmesi gerektiği hastalara mutlaka detaylı olarak anlatılmalıdır.

Çikolata kisti operasyonları yada endometrıyozis odaklarının çıkarıldığı cerrahi sonrası, karın içi anatominin düzeltiği erken dönemde gebelik şansının daha yüksek olduğu hastaya bildirilmelidir. Ancak yumurtalıkta bulunan çikolata kist ameliyatları sonrasında yumurtalık dokusunda küçülme ve yumurta sayısında azalma olabileceği özellikle iki taraflı kisti olan hastalarda özellikle değerlendirilmelidir. 

Bu durumlarda cerrahi öncesi yumurtalık dondurulması seçeceği hastalara anlatılmalıdır. Bazı durumlarda ise tüp bebek tedavisi başlamadan önce kistlerin yerleşimi veye çok büyük olması nedeniyle yumurta toplanamaması nedeniyle çikolata kisti operasyonu öncellikle planlanabilmektedir. Tedavinin, hastanın durumuna göre bireyselleştirilmesi uygun olacaktır. 

RANDEVU ALIN

Dilerseniz Biz Sizi Arayalım

Mesajınız gönderildi. Teşekkürler.
Mesajınız gönderilemedi.